20 Şubat 2011 Pazar

yalanlar...kısır döngüler..


iyi bir gelişme var.bu aralar mutluyum.

bir kavga anında jilete yalan söyledim.bir gün yine şiddetli bir kavga günümüzü hatırlattım,o gün beni kardeşimin gördüğünü söyledim (buraya kadar olay gerçek) sonrasında kardeşimin olayı dayımlara söylediğini,dayımların silahla jiletletin kapısına dayanacakken benim onlara yalvarıp jiletten ayrılacağıma dair söz verdiğimi söyledim."şimdi senin ev adresin,kardeşinin okulu,annen,annenin arabasının plakası..herşeyi biliyorlar,ve benim senle hala beraber olduğumu öğrenirlerse,sana ve ailene zarar vermekten çekinmezler,dayımlar ailem gibi değil çok pislikler" falan dedim.bunu daha önce neden söylemediğimi sordu,"seni üzmek istemedim onları ikna edeceğimi düşündüm,senin fevri davranmandan korktum" falan dedim

sonra bunları önceden neden demediğime pişman oldum.çünkü ben kızacağını,ortalığı karıştıracağını düşündüm.hani belki o da bunun üzerine aileme zarar vermek girişiminde bulunur diye (önceden bu tür bi olayda savcı asker kimi tanıyorsa ailemin yapacaklarını anlatıp karşılığında bişeyler yapmaya kalkmıştı) .halbuki dayımlar sakin insanlardır ve evet ondan ayrılmamı isteselerde,jilete dair herşeyi öğrenmiş olsalar da,fiziksel anlamda zarar vercek insanlar değiller.

yani benim yalanım yüzünden masum insanların canının yanmasını istemedim.

jilet yurt dışında,ağır bir işte çalışıyo.orda barınmak için heralde çok ezilmiş olsa gerek,normalde kızıcakken bu laflara,üzüldü ağladı.

"e ne yapalım o zaman,gelince bi oluruna bakarız,olmazsa biter.benim bir kardeşim var onun hayatını tehlikeye atamam" dedi.

yani jiletten yana artık daha rahatım.yine de buraya gelince ayrılırım,ordayken ayrılırsam ruh sağlığı bozulur gelir yine bana sarar,halbuki burda ayrıldığımız ay birini bulur o,ya da ailesi evlendirir..

bu arada ben her ihtimale karşı o burdayken,hukuki anlamda kanıt toplarım benden uzak durması için.lazım olur diye...darp raporu falan alırım işte.

vidaya gelince.onla durumlar kötü.aslında iyi çoğu zaman aramız ama kavgalarımız çok şiddetlendi.bana küfür ediyor,ben ona bağırıyorum,bana bi laf soktuğunda kaldıramıyorum büyütüyorum,o benim kolumu sıkıyor falan...dün çok tartıştık bu konuda ve saçma sapan çözümler sundu bana.biliyorum jilet gibi bana zarar verecek bir insan değil,ama onun da psikolojisi bozuk bunu kabul ediyor.

onu seviyorum ayrılmak da istemem ama bundan sonra sanırım antidepresan geçmişi olmayan biriyle beraber olurum

anlamıyorum sorun mu bende,halbuki jiletten önceki 3 ilişkimde bağırmalar bile olmazdı.ben mi kaşınıyorum? ama hiçbir kadın hak etmezki bunu.hem jilet hariç ben kime kızarsam kızayım o kişiye şiddet göstermemiştim.yani bu düzeyde bi şiddeti herkesin yapabileceğine inanmıyorum.halbuki vida "gitmemen için kolunu sıktım,çok sinirlendiğim için küfrettim,bunu sen de yaparsın" diyor.

bilmiyorum cidden nasıl bişeyin içinde olduğumu bilmiyorum ve gittikçe dengesizleşiyorum...

17 Ocak 2011 Pazartesi

vida..sevgilim...


jilet yurtdışına gitmişti.bu benim için büyük gelişme sayılmazdı pek.evet artık bana dokunamayacak zarar veremeyecek ama istediği zaman arayacaktı.uzaktan da olsa şüphelendiği zaman ne yaptığımdan haberi olurdu.zaten dayak faslı umrumda değil,psikolojimi bozuyordu sesini bile duymak istemiyordum.

tabi artık daha rahattım.istediğim gibi giyinip süslenip gezebilirdim.reelden de yeni arkadaşlıklarım olmuştu.biraz normale dönmüştüm.

normal derken,anormal halimden bahsetmeyi unuttum.bi kere tip olarak felakettim.topuz saçlar,stresten vücudumda meydana gelen kötü değişiklikler falan..çünkü sabah uyanmak bile istemiyordum.her gün "acaba bugün ne bahane edip kavga çıkarıp emicek ruhumu" diye düşünüyordum.özensizdim.salak gibiydim,konuşma tarzım da değişmişti.yaptığım en basit davranışı bile açıklıyordum."anne ben yemek yiicem,yemezsem tansiyonum düşer hastalanırım beslenmem lazım" gibi.çünkü jilet yaptığım en basit davranış için açıklama bekliyordu.gerçekten en basit davranış için.mesela hergün telefonda hızlı konuşurken,bir gün sakin tane tane konuştum diye olay çıkarmıştı,buna bir açıklama yapmadığım için.e ibnenin evladı ister hızlı konuşurum ister yavaş keyfim böyle istedi,illa sana isveç bilim adamlarının yaptığı bi araştırmayı mı getireyim bu konuda,kendi üstümde deneyler yapıp hipnoz seanslarına katılıp bilinç altıma inip sebebini mi çözeyim..

neyse böyle boktan günler geçti işte.

sonra bir gün vidayla tanıştım.daha ilk konuşmamızda yıllardır kaybettiğim bişeyi kazanmaya başladığımı farkettim.heves...

eskiden kıyamet kopmuş evi su basmış *taksimden aşşaa kasımpaşaydı.ama artık uyandığım zaman,bir an önce msne girip onla konuşmak istiyordum.

yüzünü görmemiştim,kendimkini de göstermemiştim.çünkü tip olarak değil,kişilik olarak beni sevsin istiyordum.ki öyle oldu.normalde karşı tarafın tipine çok önem veren biriymiş,ama o da aynen benim gibi heycanlanmış,farklı şeyler hissettiğini farketmiş ve tipimin onun için önemi kalmamış.

eğer çirkin bi kız olsaydım başından gösterirdim kendimi sonra yan çizmesin diye,ama kendime özen göstermeye başlamıştım,elim yüzüm de düzgün.neden beni istemesin ki?

gerçi o benim onu takmadığımı sanıyordu.çünkü soğuk davranıyordum ona.bunun sebebiyse jiletten hala ayrılamamış olmamdı.bu ilişkiye sıfırdan,temiz,masum başlamak isterdim çünkü...heralde o da bu yüzden bağlandı bana,yani jiletle aynı sebepten.diğer kızlara hiç bir tolerans göstermezken benim için çok çaba sarfediyordu.

sonra buluşma faslı oldu.beni güzel bulduğunu söyledi.çok eğlendik,belki de hiçkimseyle bu kadar gülmemiştim.ayrıca bir kız olmasının da çok artısı vardı.kaba değildi,düşünceliydi,saçma sapan kıskançlıkları yoktu,bana ufak tefek hediyeler alıyordu.gittikçe bağlanıyordum ona.ama onun sabrı yoktu.bir an önce benimle beraber olmak istiyordu,daha fazla oyalayamazdım onu.ama jiletten de ayrılamıyordum.o uzaktayken ondan ayrılırsam kinlenirdi bana.yapmadığını bırakmazdı.vidayı öğrenirse hele düşünemiyorum...jilet,cem garipoğlundan daha tehlikeli bir çocuktu.münevver olayını öğrendiğinde bile yadırgamamıştı,haketmiş kız demişti.

vidayı kaybetmeyi göze alamadım.teklifini kabul ettim..


(vida* portekizcede hayat demek..)

tehtid

bu kısımları biraz hızlı geçmeye çalışıcam.başta dediğim gibi beraber olmuştuk.evet bana yapmadığı pislik kalmamıştı,ama şerefsizlikleri beklemezdim ondan.şimdi anlayacaksınız ne demek istediğimi...

bir gün beraber olurken,tam hatırlamıyorum boynum falan acıyordu (öyle emme olayı falan değil hemen aklınız başka yere gitmesin)

yanlışlıkla tırmıkladı mı,böcek mi ısırdı anlamak için,fotoğraf makinasının flaşını kullanmak istedim (ortam karanlıktı)
sonra oldu bittiye getirdi ve şu açıdan bu açıdan derken,aa bak 90-60-90 çıkmışsın falan diye çekmeye başladı resimlerimi ben istemediğim halde."silerim abartma sen de yaa" falan dedi.eşşeğin aklına karpuz kabuğu sokmamak için büyük tepkiler vermedim bende,ama tedirgin oldum.sonra resimleri silmeye çalıştım ben.o kısımları tam hatırlamıyorum. ( ben de olayların yarısını hatırlamıyorum yanlız,kafama ne çok darbe almışım meğer:P     )

aradan 8 ay kadar zaman geçti,ha bu arada dayak fasılları iyice ağırlaşmıştı.tokatla,saç çekmeyle kol sıkmayla başlayan olay,tekme tokat girişmeye gitmişti.haftada 3 kez buluşuyorsam 2sinde dayak yiyordum.beraberliğimizi aileme söylemekle,kardeşime zarar vermekle,yüzüme kezzap dökmekle falan tehtid ediyordu.korkmayıp "ne yaparsan yap "dediğim zamanlarda, sabaha karşı evin zilini çalıp babamla konuşmaya kalktı (ben bu karşılaşma gerçekleşmeden el attım tabi) ondan ayrıldığımda gittiğim yerlerde,kıyıda köşede adamlar görüyodum,anlıyordum onun yolladığını,korkunç tipler anlarsınız işte,korkup barışma teklifini kabul ediyordum...

bu sikik ilişkide en nefret ettiğim şeyse,dayak yer yemez sevişmeye zorlanmaktı.dövdükten sonra ağlamama,durgunlaşmama katlanamıyordu daha beter dövüyordu,ne zaman ki boynuna sarılıp "aşkım bidaha yapmicam nolur affet sev beni" derim,öyle bırakırdı beni.sonrasında sevişmeye zorlardı,isteksiz olduğumu anladığımda tekrar dayak tehtid faslı.bu süreçte on numara porno yıldızı olmuştum.geceleri günün kritiğini yapıp saatlerce ağlarken,gündüzleri on numara ona aşık rolü yapıyordum.ha bu arada benden ayrıldığı da oluyordu,ama beni bırakacağına emin olmadığım için barışmak için yalvarıyordum.çünkü geri dönmek için adım atmadığımda,"sen beni nasıl silersin ulan" tribine girip daha beter şeyler yapıyordu.

yazmayı unuttum deminki olayı,bu fotoğrafları bana karşı kullanmaya kalktı.ben bu fotoğrafları sildiğimi sanıyordum,ne kadarını sildim bilmiyorum,o fotoğrafları görmedim hatırlamıyorum zaten (ilk çekildiğinde saniyelik görmüştüm)

beni aldattığı da oluyordu bu arada.ona aldatmak denirse tabi :)

belki benim peşimi bırakır diye "sen erkeksin,olur öyle çapkınlıklar" diyerek rahat bırakıyordum.o ise kıskançlıklarımı,sahiplenmemi sevdiği için deliriyordu.beni denemek için üç ayda bi falan başka bi kızı buluyodu.

yine böyle bir döneminde,ben onun sevgilisinden gelen mesajı görüp bişey demeyince kafayı yedi.sokak ortasında dövdü.çok sinirliydim.bu arada bende karşılık vermeye başlamıştım,gerçi erkek olarak o daha beter zarar veriyordu,ama bana artık dayak yemek koymuyordu ona zarar vermek yetiyordu.

neyse bu kavgadan sonra sinirlendim bi msn açtım.başkasıyla konuşmaya ihtiyacım vardı,bu yaşadıklarımı anlatmalıydım birilerine.belki hafiflerdim.ama bu yeni arkadaşlıklarım erkek olmamalıydı.çünkü nefret ediyordum erkeklerden.

tesadüfen lezbiyen bi site buldum üye oldum.ilk bir sene 3 kişiyle falan tanıştım.güzel arkadaşlıklarım oldu,tekrar insan gibi hissettim kendimi.beni anlayan birileri vardı...bunlar lezbiyendi tabi.bana farklı anlamda baktılar başka,ama konuştukça amacımı anladılar.biraz yüküm hafiflemişti..

ama arkadaşlık amacıyla başladığım şey,şimdi çok farklı şeylere vardı...

devamını anlatırım sonra... (yine sınavım var)

16 Ocak 2011 Pazar

şiddet



basit bi kıskançlıktı aslında.tam hatırlamıyorum büyük ihtimalle facebookta ona yapılan yada onun yaptığı bir yorumla ilgiliydi.ama şunu biliyorum ki,kesinlikle sabrını zorlayacak bi kavga değildi.ona kızdım,beni tatmin etmedi çünkü açıklamaları.en azından biraz daha hassas olmasını,'özür dilerim bitanem' gibi teselli cümleleri beklerdim.seviyordum sonuçta,kıskanmıştım...

ama o başından savdı."gelme üstüme,git başımdan,boğma beni " gibi cümleler kullandı.ki hiç sevmem böyle şeyler. ya 'ben istediğimi yaparım beni böyle kabul ediyosan et' dersin, ya da özür dilersin.ama konunun geçiştirilmesi beni daha beter kızdırır.

neyse,ses tonumuz yüksek falan değildi,ben biraz naz yaptım belki gönlümü alır diye.sonra "iyi ben gidiyorum o zaman hıhh.." dedim,yavaş yavaş kapıya doğru ilerledim.istiyordum ki arkamdan gelsin "özür dilerim lütfen gitme" falan desin.tamamen naz yani.gitmemi gerektircek kadar şiddetli bi kavga değildi,bu yüzden bunu yapacağını düşündüm çünkü dediğim gibi aşıktı bana (ben öyle sanıyordum)

kapıdan çıktım..ayakkabılarımı giydim..asansöre binmek istemedim.o zaman arkamdan gelemezdi çünkü ben çoktan gitmiş olurdum.merdivenlere yöneldim.arkamda ayak seslerini duydum.adımlarım yavaşladı.

 arkamdan sarılması çok hoşuma giderdi.sahiplendiğini daha çok hissederdim.sıkıca sarılırdı...
arkama bakmadım bu yüzden.ellerinin rüzgarda kalktığını hissettim..ve kütt....

sırtımda koca bi yumruk patladı.sendeledim.nefesim kesildi.bir de böyle bişey beklemediğim için bayılacak gibi oldum.hani korku filmlerinde hiç beklemediğiniz yerde,aniden hayalet-cin vs. çıkar ya,onun gibi... 

biraz başımı ona çevirdim,gözlerim kocaman olmuştu şaşkınlıktan.saçlarımı tutup kendine çekerek eve girmemi söyledi.bir tokat attı ve içeri ittirdi.girerken "sakın anneme bişey belli etme"  dedi.robot gibi yürüyerek odasına girdim.sonrasında ne oldu,dövmeye devam etti mi gerçekten hatırlamıyorum.şoktaydım çünkü.ama sonrasında özür dilediğini falan hatırlıyorum.affetmediğimi söyledim,eve gittim.sonra yalvarma faslı.gerçekten acınacak haldeydi...

şiddet böyle birşey aslında.şiddet uygulayan herkes acizdir.beynini kullanamayan insanlar,kas gücünü kullanır.salak gibi kendime değil ona acıdım ve bir daha olmaması kaydıyla affettim onu.. 

4 Ocak 2011 Salı

içinizi karartmak istemem ama..

evet devam ediyorum...

benim bu sevgilimin adı jilet olsun.
uzun süredir çıkıyorduk,tam anlamıyla aşıktık birbirimize.
ben çok özgür ruhlu bir insanımdır.kıskanılmayı severim,bastırılmayı da,maçoları da, ama bi raddeye kadar.giydiğim kıyafetlere karışılsın isterim ama yasak konulsun istemem.
Jilet bu konuda başta uyumluydu,hatta eski sevgililerini tanıyorum,onlara karşı gayet genişti.

zamanla içime sinmeyen şeyler farkettim.bana kızdığı zaman,bana yasak koyduğunda tınlamadığım zaman etrafı tekmeliyordu,yumruğunu sıkıyordu.Aslında çok sert bir erkekti,ağladığını gören nadir olmuştur,delikanlı denilen tiplerden ama kıro değildi.işte bu adam ben onu kızdırdığımda,bana bişey söylese tekmeyi yiyeceğini bildiğinden ağlayıp beni üzme diye yalvarıyordu.tabi bu arada beni nuri alço kahkahaları atan kötü insanlardan sanmayın.bende üzülüyordum bu duruma ama yapacak bişeyim yoktu,ne bırakıyordu beni,ne de böyle kabulleniyordu.

aramızda uyumsuzluk olduğunu farkettiğimde,çok sevmeme rağmen ayrılmak istedim.yalvardı yakardı,ağladı bağırdı, ve hatta bayıldı! aslında acımasız bir insanım ama kendim de çok hata yaptığımdan bir insana her zaman şans verme yanlısıyım.şans verdim bende. vermez olaydım!hayatımın ırzına geçti!

onu sevgili olmadan öncede tanıyordum,hani küçükken bazı insanlar için "arkası var olm çok pis döver" derdik ya,onunki de o hesap,ama arka derken mahalledeki arkadaşlardan falan bahsetmiyorum,ciddi anlamda pisliğe batmış bir insandı.uyuşturucu denemeleri olmuştu,siyah takım elbiseli abileri vardı (anlarsın ya..)

normalde bir insanda kalite çok ararım,o bana kalitesiz gibi gelmedi çünkü ipsiz sapsız işsiz güçsüz her hafta kavgalara karışan bi tip değildi.hatta kültür olsun yetenek olsun bir çok artısı vardı.demem o ki,o bu karanlık gücünü kullanan bir insan değildi,bu yüzden ondan hiç korkmazdım çekinmezdim.

neyse artık ayrıntılara gireyim...

beraber olduk.benim için ilkti tabi.hatta bir erkekle 3 aydan önce öpüşmemiştim bile.onda nasıl oldu anlamadım çünkü gerçekten bakire evlenmek istiyordum.güvende hissettim onun yanında,beni bırakacağından yana korkum yoktu,biraz o anın gazına geldik,biraz da kandırdı beni.

ama ben değil,o bağlandı bana o günden sonra.iyice sahiplendi beni,bunaltmaya başladı,bütün erkek arkadaşlarımla görüşmemi yasakladı,cafeler gezmeler bitti,tek sosyal faaliyetim msnde kız arkadaşlarımla konuşmaktı.düğüne gitmek,aile dostlarıyla yenilen yemekler hak getire.makyaj ve kıyafete değinmiyorum bile.boktan bir hayat başladı yani..

evet gittikçe mutsuz oluyordum,ama yinede gözüme batmıyordu çünkü seviyordum onu.onun yanında eğleniyordum,ilgiliydi de,benden başka bişey görmüyordu gözü.bu beni bir süre tatmin etti..

devamını diğer yazıma saklıyorum...(böyle sünnet eder gibi kesip atmak istemezdim ama yarın sınavım var çalışmam gerek..)

3 Ocak 2011 Pazartesi

ben geldim

binlerce blog var zaten,bi sen eksiktin diyeceksiniz :)
size diğerlerinden daha güzel birşey vaadetmiyorum.ama yaşadıklarımı içime atmamam gerekiyor.kimse okumayacaksa bile yazmak istiyorum..


evet,ben biseksüelim.dibine vurmuş durumdayım hatta.şuan hem kız hem erkek arkadaşım var.ilerleyen yazılarda daha açık anlatacağım herşeyi.


erkek arkadaşımdan bahsetmek istiyorum öncelikle.


rüya gibi başladı herşey...yakışıklı da çocuktu...önüne gelen herkesi becermiş.benim içinse kimse vazgeçilmez değildi.bugüne kadar onun çıktığı bütün kızlar daha ilk zamanlarda yatağa atan,ayrılık kelimesi geçtimi intihar ayaklarına yatıp yalvaran tiplerdi.benimse bağlanma sorunum vardı (nedenini anlatırım sonra) evet hoşlanıyordum,belki derin duygular besliyordum ama onsuz da olurdu benim için.zaten bana bağlanmasının sebebi de buydu.kaybetme korkusu.bu olay cinsiyet gözetmeksizin,bağlanmanın önemli kurallarındandır.seversen sikilirsin sikersen sevilirsin hesabı.ona acı çektirdikçe bağlandı bana,umrumda olmadığını hissettirdikçe aşık oldu.


alışkanlık tabi,bir ilişkide karşı tarafa bağlanmam için aşk sevgi cinsellik vs. değil,zaman gerekiyordu bana.ben ona alıştıkça,tanıdıkça,o kendini sevdirdikçe,bi bütün olduk...herkesin özendiği bir çifttik.kültürümüz,aile yaşantımız,zevklerimiz uymuyordu belki ama olsun...kesinlikle onunla evlenmeliydim..


keşke böyle devam etseydi herşey..yaşadığım şeylerli sindirdikçe,ilerleyen zamanlarda daha fazla yazacağım...